Signs (İşaretler) – Türkçe Altyazılı
Yönetmen: Patrick Hughes
Yazan: Patrick Hughes, Karl Fleet & Nick Worthington
UEFA Şampiyonlar Ligi çeyrek final ilk maçında Real Madrid’e konuk olacak Galatasaray, güçlü rakibi karşısında rövanş karşılaşması için bu gece avantaj arayacak.
Birbirleriyle çok iyi dost olan yeşil sahaların karizmatik iki lideri Jose Mourinho ve Fatih Terim iki kez karşı karşıya gelecekler. Liderler her iki maçta da alacakları riski en iyi şekilde değerlendirebilmeye çalışacaklar.
Risk almak, haklı ya da haksız çıkma cesareti gerektirir. Lider’in ödül için risk alma cesareti vardır. Çünkü lider risk almazsa hiçbir şeyin olmayacağını iyi bilir.
Hilmi Işıkören
Dün çok güzel bir gündü. Bugünkü Gülümseten Gündem dün ile ilgili. Bildiğiniz gibi bir süredir Dünya genelinde Türkçe wordpress blog sayfaları arasında tüm kategorilerde daima ilk 100 listesindeyiz. Dün ise gelişen bloglar kategorisinde 4. sıraya yerleştik. Bu olay bana birçok duyguyu birden yaşattı. Geçmişten bir çok şey gözümün önünde canlandı. Geçmişte yaşayan bir insan asla değilim ama geçmişle bağ kurmadan da yapamam. Geriye doğru gittim ve 2005 yılında Sn. Belgin Benek’in o zaman benim de ortak ve Genel Müdürü olduğum şirkete katılmasıyla başlayan tarihle bugün arasındaki süreçte önemli karelere baktım. Belgin Hanım’ın müthiş zekası, karakteri ve iş etiği ile birleştirerek gerçekleştirdiğimiz başarılar geldi gözümün önüne. İki yılda Türkiye’de bilinmeyen bir markayı önemli bir seviyeye getirmek için verdiğimiz emekler ve sonrasında parlattığımız şirketin büyük bir gruba geçmesiyle sonraki dönemde gerçekleştirdiğimiz başarılı işler. 2010 yılında ikimizin de görevlerimizden ayrılıp küçük bir sermaye ve büyük bir bilgi birikimi ile başlattığımız Işıkören Danışmanlık şirketimiz. İlk ve en önemli müşterimiz olan şu anda da beraber çalıştığımız harika şirket. Son karede ise dün Dünya’da 4. olan http://www.isikoren.wordpress.com sayfasının bu aşamaya gelmesi için yaptığımız çalışmalar vardı. Tüm süreci değerlendirdiğimde son 8 senedir her aşamada var olan, verdiği emek ve enerjiyle hem bu başarılarda hem de benim üzerimde pek çok emeği olan sevgili Belgin Benek’e öncelikle çok çok teşekkür ediyorum. O olmasaydı asla başaramazdık.
Blog sayfamı 14 ay gibi kısa bir süre önce başlatmama rağmen ülkemizden ve dünyanın 87 ülkesinden ilgi gösteren, beğeni ve yorumlarıyla sayfanın izlenme sayısını arttıran siz sevgili takipçilerime de ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sayfa bizim sayfamız olmaktan çıktı artık hepimizin sayfası oldu. Başarı da hepimizin ortak başarısı. Bu mutluluğu bizlere yaşatan hepiniz sağolun, varolun.
Biz oturup beklemedik. Kalkıp gerçekleştirdik. Başarı böyle geldi.
Sevgi ve saygılar sunarım,
Hilmi Işıkören
Her yıl önce Beşiktaş olmak üzere Fenerbahçe ve Galatasaray ikişer ay arayla doğum günlerini görkemli bir şekilde kutlarlar. Dün de, ilk doğan güzide marka Beşiktaş'ın kutlaması vardı İnönü stadında. Tüm ekonomik sıkıntılarına rağmen güzel bir kutlama yaptı Beşiktaş. En çok beğendiğim sevgili Gökhan Tepe'nin 110. Yıl marşı oldu. Aşağıda marşı paylaşıyorum, gerçekten hem sözleri hem müziği hem de nakaratıyla yakışmış Beşiktaş'a, yüreğine sağlık Gökhan Tepe.
Sırada Galatasaray var ve sonra Fenerbahçe, Trabzon ve diğer takımlar diye sürecek kutlamalar hiç bitmeden. Galatasaray’ın doğum gününe kadar Beşiktaş’ı kutlamaya sonra da Fenerbahçe’yle devam edelim. Çünkü her birimizi biz yapan değerli dostlarımız yani rakiplerimizdir.
Beşiktaş ilk doğan takımdır. Ezeli ve ebedi rakipleri takım olarak da taraftar olarak da birbirlerine karşı daima Beşiktaş’ı tercih ederler. Beşiktaş’in somut olarak herkesin kabul edebileceği en büyük gücü ve farklılığı bence budur. Somut bir farklılığı ve gücü yıllardır rakiplerine kabul ettirebilmek ise büyük bir başarıdır.
Hilmi Işıkören
Fransız tuvalet kağıdı markası Le Trefle'nin yeni reklam filmi izledim geçen gün youtube sayfasında. Reklam filmi şu an internette fenomen olmuş durumda. Dijital ve gelenekselin savaşı mutlu bir aile ortamında eğlenceli bir şekilde irdeleniyor.
Kağıt şüphesiz dünyadaki en önemli faydalı icatlardan birisi. Günümüzde bir çok işimizi kağıt yerine bilgisayarlarla çözebiliyoruz ancak bazı şeyler var ki bilgisayarlar yetersiz kalıyor. Reklamdaki gibi tuvalet kağıdı demek istemiyorum ben :-). Aklıma ilk gelenler kitaplar. Büyük bir kitapçıya gidip yeni çıkan kitapları elimize alıp incelemek, kapaklarına dokunmak, yazarın biyografisini okumak, sayfaları karıştırıp çıkan sesi ve kokuyu hissetmek gibisi var mı? Bu duyguları digital dünyanın sunduğu e-book'ların bize hissettirmesi mümkün değil. Zaten dijital yeterli olsaydı kitaplar bu kadar satmaz, gazeteler, dergiler okunmazdı.
Reklam sonunda dijitale güzel bir ders vererek bitiyor ve daima kağıda ihtiyacımız olduğunu hatırlatıyor bizlere, o tuvalet kağıdı diyor ben ise kitaplar diyorum :-) Aslında reklam, anlayana sadece tuvalet kağıdı değil, dijital ile her şeyi çözebilmenin mümkün olamayacağını, gerçek dünyadan kopmamanın gerekliliğini gösteriyor.
Hilmi Işıkören
Signs (İşaretler) – Türkçe Altyazılı
Yönetmen: Patrick Hughes
Yazan: Patrick Hughes, Karl Fleet & Nick Worthington
Bugünkü yaratıcı fikir, İzmir’de uzun yıllardır sigorta işinde faaliyet gösteren deneyimli bir satış danışmanı arkadaşım Şevket Gökbakan’dan geliyor. Tavsiye ettiği yaratıcı fikri onun ağzından sizinle paylaşmak istiyorum, eminim bu işinizde sizin geliştireceğiniz yaratıcı fikirlere ışık tutacak.
“Bu tavsiye basit görünebilir, ama doğru nüans, tonlama ve derinlik ile mükemmel hale getirebilirseniz, müşterinizin sekreterini atlatmadaki başarı oranınız yüzde onlardan, yirmilerden, yüzde yetmiş-seksenlere sıçrayacaktır. Bana böyle oldu! İşte, yöntemin nasıl çalıştığı:
Sekreter: ABC Limited Şirketi, nasıl yardımcı olabilirim?
Satışçı: İyi günler. Ahmet Bey orada mı?
Sekreter: Bir bakayım. Kim arıyordu?
Satışçı: Ben Şevket Gökbakan. Kiminle görüşüyorum?
Sekreter: Ee, şey, ben Ayşe.
Satışçı: Merhaba Ayşe Hanım, kendisi orada mı?
Sekreter: Bir dakika, lütfen.
Bu yöntem, sekreter ile aranızda, savunmanın ilk hattında bir karşılıklılık kurar ve bu kurulduğu zaman neredeyse hep işe yarar, ben yapıyorum ve işe yarıyor, size de tavsiye ederim.”
Bu kez ülkemizde kullanılan ve işe yarayan bir tavsiyeyi sizlerle paylaştım. İster yurt içinden ister yurt dışından gelsin her fikri kendi yorumunuz ve tarzınızla geliştirebilir, zihinlerde ilk sıraya gelebilirsiniz.
Hilmi Işıkören
Bugünkü yaratıcı fikir, yine yurt dışında deneyimli satış danışmanı olan Barry’den geliyor. Tavsiye ettiği yaratıcı fikri onun ağzından sizinle paylaşmak istiyorum, eminim bu işinizde sizin geliştireceğiniz yaratıcı fikirlere ışık tutacak.
“Haftalardır, bir büyük marketin asıl karar vericisine ulaşmaya çalışıyordum. İlk başta, telesekretere bağlandığım zaman telefonu direkt kapattım. Sonra, telesekretere bağlanmaya devam ettikçe, ismimi, telefon numaramı ve neden aradığım hakkında kısa bir mesaj bırakmaya başladım. Bu, tümüyle, hiçbir kişisel bağlantı kurulmaksızın, yaklaşık üç hafta devam etti. Sinirlerim tümden bozulmuştu, ta ki bir çözüm bulana kadar. İsmimi, telefon numaramı, neden aradığımı açıklayan kısa mesajı bıraktıktan sonra, bu sefer, telefon hala açıkken, kendi kendime konuşmaya başlayıp, yüksek sesle: “Sersem, tabii ki aramaz. Bu adam bir makine ve makineler geri aramaz”, dedim ve kapattım. Beş dakika sonra adam geri aradı ve bir makine olmadığını söyledi. İkimizde güldük ve ben yüz yüze bir görüşme kazandım.”
Müşterilerinizi kararlılığınızla şaşırtın. Orijinalliğiniz ve ısrarınız karşısında uyandıracağınız sempati ve merak sizi mutlaka zihinlere yazacaktır.
Hilmi Işıkören
Bugünkü yaratıcı fikir, Amerika’da uzun yıllar perakende işinde deneyimli satış danışmanı arkadaşım Debbie’den geliyor. Tavsiye ettiği yaratıcı fikri onun ağzından sizinle paylaşmak istiyorum, eminim bu işinizde sizin geliştireceğiniz yaratıcı fikirlere ışık tutacak.
“Erişilmesi güç bir müşteriyi kazanmak için kolay ve çarpıcı bir yol mu arıyorsunuz, o halde benimkini denemenizi tavsiye ederim, bu gerçekten işe yarıyor. Bu tipteki bir müşteriye üzerinde, şöyle yazan kısa bir not ve beraberinde bir piyango bileti yollayın; “Size piyangoda bir şans tanıyorum, siz de bana bir şans tanımaya ne dersiniz?” O küçük piyango bileti, sırf müşterinin ilgisini çekmekle kalmaz genelde bana bir randevu kazandırır.”
Zor müşteriler için piyango bileti sizi onların gözünde farklı bir yere koyar. Bu sıradışı gülümseten yaklaşımınız gerginliği azaltır ve onların zihninde iyi bir yer edinmenize yardımcı olur.
Hilmi Işıkören
Bugünkü yaratıcı fikir, Robert M.Peterson isimli perakende deneyimli bir satış danışmanından geliyor. Tavsiye ettiği yaratıcı fikri onun ağzından sizinle paylaşmak istiyorum, eminim bu işinizde sizin geliştireceğiniz yaratıcı fikirlere ışık tutacak.
“Müşterilerle resmi bir görüşme ayarlayabilmek konusunda ekstradan bir yaratıcı yöntem, çoğu satışçının işine yarayabilir. İşte benimki: Benimle görüşecek vakti olmadığını on bininci kez işittikten sonra, müşterime şu şekilde karşılık veririm: “Peki, o zaman, sizinle şirketinizin otoparkında buluşuruz. Ne zaman iş yerinde oluyorsunuz?” Bu cevap, çoğu zaman müşterilerimi gafil avlar. Ben de, müşterimin ofis binasını birkaç kez ziyaret ettiğimi ve otoparktan, binanın asansörlerine yürümemin üç dakika tuttuğunu belirtirim. Sonra derim ki; “Sizinle, işe geldiğinizde otoparkta buluşmak istesem, size binaya kadar eşlik etmeme ve bu üç dakika içinde biraz muhabbet etmemize razı olur musunuz?” Bu soru önce şaşırtıp sonra gülümsetiyor ve gerginlik azalıyor. Benim konuyla ilgili iddialı ve ısrarcı duruşum onlarda bu kişiyle iş yapılır algısı yaratıyor. Müşterilerimden biri, bana ciddi olup olmadığımı sordu ve sonra, ertesi gün benim belirleyeceğim bir zamanda, onun ofisinde on beş dakikalık bir görüşme önderdi. Eğer hiç bir şey işe yaramıyorsa, bu yöntem size o bulunmaz randevuyu kopartabilir.”
Zor diye bir şeyin olmayacağını gösteren yaratıcı bir fikir, umarım siz de böylesinizdir işinizde.
Hilmi Işıkören
Bugünkü yaratıcı fikrimiz bir tavsiye. Tavsiye eden Merit Gest ise perakende sektörde bir satış profesyoneli. Tavsiyesini onun ağzından sizinle paylaşmak istiyorum, eminim bu işinizde sizin geliştireceğiniz yaratıcı fikirlere ışık tutacak.
“Müşteri adaylarının her gün başa çıkmaları gereken telefon yığınının arasından sıyrılabilmek için, işin en başında dürüst olmaya çalışın ve şöyle deyin, “Bu bir randevusuz (habersiz) görüşmedir (aramadır) …. İsterseniz, telefonu şimdiden kapatın.” Çoğu insan buna gülerek karşılık verecek veya şöyle diyecektir, “Bak işte bu yeni bir şey.” Sonra size ne sattığınızı soracaklardır. Resmen sihirli bir iştir bu. Hiç tanımadığınız bir kişiyle randevusuz bir telefon görüşme yapıyorsunuzdur ve on saniye içerisinde size ne sattığınız soruyorlardır. Yalnız, bu küçük şakacı yaklaşımın, dikkat göstermeniz gereken tehlike teşkil edebilecek tek yanı, doğru ses tonunu kullanmak zorunda olmanızdır. Eğer sesiniz sıkılmış ve sinirli gelirse müşteri adayları telefonu kapatmak isteyeceklerdir. Bu yöntemi kullanırken eğlenmenize bakın, onlar da eğleneceklerdir.”
İşinize farklılık ve eğlence katarsanız hem mutluluğunuz hem de geliriniz artar, buna emin olun.
Hilmi Işıkören
Bugünkü yaratıcı fikrimiz Amerika’da emlak sektöründe faaliyet gösteren deneyimli bir danışman olan Andy Goodman’dan geliyor. Yaratıcı fikrini onun ağzından sizinle paylaşmak istiyorum, eminim bu işinizde sizin geliştireceğiniz yaratıcı fikirlere ışık tutacak.
“Satılan her ürünün veya hizmetin en az bir kusuru vardır ve bu kusur çerçevesinde yapılabilecek itirazların üstesinden gelmek çoğunlukla, iyi satışçıyı muhteşem satışçıdan ayıran şeydir. Emlak satışları söz konusu olduğu zaman bütün evlerin kusurları vardır ve müşteriler genellikle bu kusurları bulurlar. İster olması gerektiğinden küçük bir oda olsun, isterse evin konumunun anayolun sınırında olması olsun, ben gördüm ki, eğer makul bir itirazda bulunulmuşsa bunu derhal kabul etmek iyi bir yaklaşım olabiliyor. Burada önemli olan nokta şu: eğer oda küçükse, ne kadar konuşursam konuşayım, bu, onu daha büyük bir oda haline getirmez. Bunun yerine evin genel olarak müşterilerimin ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli olup olmadığı konusunda kafa yorabilirim. Kendi doğruluğumuzu kanıtlama çabasına kapılıp gitmeye öylesine bir eğilim gösteriyoruz ki, akla yatkın kaygıları onaylamanın önemini görmezden gelebiliyoruz. Dahası, müşteriler daha işin başlarında satışçının güvenilirliğini sıkı bir şekilde sorgularlar, bizim küçük addettiğimiz meselelerde bile. Kati bir dürüstlük, bir tür empati göstergesidir. Kişinin karakteri hakkında bilgi verir ve sonuç olarak inanılırlık ve güven oluşturur. Benden küçük odalı ve anayolun sınırında konumlanmış ev satın alanların sayısını duysanız şaşarsınız.”
“Her ürünün bir alıcısı vardır” genel doğrusuna şunu ilave edebiliriz. “Her ürünün ve hizmetin bir alıcısı ve onu kolayca satabilen dürüst bir satıcısı vardır.
Hilmi Işıkören
Bugünkü yaratıcı fikrimiz perakende sektöründe büyük bir ekiple çalışan bir satış müdüründen geliyor. Yaratıcı fikrini onun ağzından sizinle paylaşmak istiyorum, eminim bu işinizde sizin geliştireceğiniz yaratıcı fikirlere ışık tutacak.
“Rakipleri eleştirmek hiçbir işe yaramaz. Gelin görün ki, müşteri adayına kendi ürünlerinin yararlarından bahsederken pek çok satışçı, rakiplerin zayıf yönlerine dikkati çekmekten kendini alamaz. İşte bu yüzden ben, satış ekibime Çirkin Bebek hikayesini anlatırım. Bir parkta yürürken, bebek arabası ile gezen bir kadın görürseniz, bebek arabasının içindeki şey hakkında yapacağınız yorumlar nazik olmalıdır. İçindeki bebek çirkinse, annesi size bebeğinin çirkin olduğunu söyleyebilir ama siz kesinlikle söyleyemezsiniz. Müşteri adayının satın aldığı bir ürünün düşük kalitesine dikkati çekmek tehlikelidir. Birisine, “Büyük bir hata yapmışsın” demek, “…. seni şapşal.” demeye yakındır. Satış sunumunuz sırasında daha önce yapmış olduğunuz bu negatif yorum o sırada akla gelecek ve sizin ürününüzle karıştırılacaktır. Bu da satışınızı negatif etkileyecektir. Eğer müşteriniz rakibinizin ürününün zayıf yanları hakkında yorum yapmak isterse, bunu onaylamaktan kendinizi alıkoyun ve satmaya çalıştığınız şeyin güçlü yanları üzerinde durun.”
Müşterilerle dost olmaya çalışırken satış yapmak için bir yandan da onları yanlış kararlarıyla ilgili eleştirmek sizce ne derece doğrudur?
Hilmi Işıkören
4 – 5 Haziran 2012 tarihleri arasında İstanbul Ulus’ta 150 katılımcı ile başlattığım Hilmi Işıkören İle Başarının Sırları eğitiminin motivasyon ağırlıklı versiyonunu 9 – 13 tarihleri arasında bu kez RW Nova Gayrimenkul Bahçeşehir ofisinde gerçekleştirdim. Ofis sahipleri, emlak danışmanları ve ofis yöneticisinin katıldığı 20 kişilik Nova ekibiyle hayata ve işe dair bilgilerimi paylaştım. Olaylara farklı açılardan bakmanın ne gibi farklılıklar yaratabileceğini, duyguların insanlar üzerindeki etkilerinin işe nasıl olumlu yansıyabileceğini, dürüstlük ve açıklık ilkesinden sapmadan işlerimizi kolaylaştırıp bizi başarıya götürecek yepyeni satış tekniklerini katılımcılarla paylaştım. Çok keyifli bir eğitim oldu gerçekten, yoğun sıcağa ve günün yorucu temposuna rağmen mümkün olduğunca yüksek katılım gösteren, sabırla aktif katılımlarıyla beni dinleyen tüm Nova ekibine ayrı ayrı teşekkür ederim.
Belgin Benek ile satış ve pazarlama sektöründeki şirketler için özenle hazırladığımız, dünyadaki değişim ve değişikliklere göre geliştirerek güncel tuttuğumuz eğitimlerimiz yaz mevsiminde de aralıksız devam ediyor.
Hilmi Işıkören
Bugünkü yaratıcı fikrimiz sigorta sektöründe deneyimli bir satış danışmanından geliyor. Yaratıcı fikrini onun ağzından sizinle paylaşmak istiyorum, eminim bu işinizde sizin geliştireceğiniz yaratıcı fikirlere ışık tutacak.
“Ben, müşterilerimle iyi bir başlangıç yapmak için, ilk görüşmemizde bilerek kartvizitimi vermezlik ederim ve sonra iş yerime döndüğümde onlara bir kartvizit yollayacağım konusunda söz veririm. İş yerime döner dönmez kısa bir teşekkür notu yazarım, yanına da söz verdiğim gibi bir kartvizitimi iliştiririm ve bunu çabucak müşterime postalarım. Böyle yaptığınızda, müşteri kartviziti yollamak konusunda verdiğiniz sözü hatırlar ve sözünüzde durduğunuzu görür. Satışı yapmadan önce daha önce önünüzde uzunca bir yol olabilir ama müşterinizin güvenini kazanmak mükemmel bir başlangıçtır.”
Müşterileriniz onlara, kendilerine verdiğiniz sözlere gönülden bağlı olduğunuzu ve vaatlerinizi her zaman yerine getirdiğinizi gösterene kadar, size güvenip güvenemeyeceklerini bilemezler.
Hilmi Işıkören
Bugünkü yaratıcı fikrimiz perakende sektöründe çalışan bir satış müdüründen geliyor. Yaratıcı fikrini onun ağzından sizinle paylaşmak istiyorum, eminim bu işinizde sizin geliştireceğiniz yaratıcı fikirlere ışık tutacak.
Anlamak ve çözüm bulmak amacıyla sorduğunuz soruların sıkmaması ve bunaltmaması en çok dikkat etmeniz gereken hassas noktalardan biridir. Sahada kullanılıp başarılı olan bu yaratıcı fikir buna güzel bir örnek.
Hilmi Işıkören